2 Kasım 2010 Salı

Ben Büyüdüm Dünya da Büyüdü Anne!...



Küçükken hep bir an önce büyümek isterdim.Hergün boyumu ölçerdim kafamın üzerine cetvel dayayıp odamın duvarına attığım çentikten.Yaşımı soranlara hep buçuklu söylerdim,her defasında bir tane buçuk fazla...
Sanırım artık büyüdüm Anne.Ve ben büyürken kavramlarda büyüdü.İçleri daha bir doldu kavramların. Küçükken oyuncağımı kıran arkadaşıma dutduğum öfkeyle şimdi kalbimi kanatan sevgilime duyduğum öfke aynı değil.Aşk'ta daha büyük öfke de, Zevkte daha büyük gaflet te...
Ha bir de AŞK BÜYÜTECİ varmış Anne.Aşk düşünce duyguların üstüne,daha yoğun yaşanıyormuş.Nesneleri bile büyütüyormuş bu aşk büyüteci biliyor musun? Mesela "oh ne güzel çift kişilik yatağımda tek başıma ne rahat uyuyorum" derken, birgün aşk düşüyor yüreğime ve sevgilimsiz her o yatağa girdiğimde hesaplayamıyorum yattığım yerin kaç dönüm olduğunu.Koca yatakta bir toz tanesi kadarım artık.Tüm ezberim bozuldu Anne.Aşk'ın bir diğer adı da "Ezberbozan"mış. Her aşık olduğumda bir ismini daha öğreniyorum onun.İlk aşık olduğumda "yarımbırakan" dan başka ismi yok sanmıştım ama yine bozuldu ezberlerim bir bir...
Halbuki bana aşkı güzel öğretmiştin sen.Neden aşkın hep mutlu sonla bittiği filmler izlettin ki bana?Neden aşkın aslında acı demek olduğunu fısıldamadın oğlunun kulağına? Neden?
Artık çok geç Anne.Tıpkı her sigarayı kültablasında söndürürken "bırakıcam bu mereti" der gibi tövbe ediyorum aşka.Ama olmuyor...Aşk kanıma girdi bir kere...
Saat geç oldu artık yatmalıyım.Ben sevgilimin rüyama gelmesini dileyerek kaç dönüm olduğunu bilmediğim yatağıma gidiyorum bir toz tanesi olmaya...Ben uyurken gözyaşlarımı sakın silme Anne...