24 Aralık 2009 Perşembe

KÜÇÜK BİŞİ...



Benim yokluğumu sevmedin hiç… Tanıdıkça uzaklaşıyordun benden.
Anlamsız ve nedensizdi tüm gelişlerin ve ben seni öptüm derken
"bir nedeni yok yalnızca öptüm " diyordun Küçük İskender gibi küçültüyordun kocaman yüreğini...
Unutmak için tanıyordun
Sevmekten vazgeçmek için...
Ellerimin ayaklarımın soğuğu kesiyordu seni yazın ortasında
Aldırış etmiyordun
Çoktan sızmıştın koynumda
Kızardın bu lafıma
Dinlendiriyormuş göğsüm
Ondan kapanırmış kepenklerin
Yalan mıydı bilmiyorum umurumda da olmadı
Sen koynumdaydın ya
Göğüs kafesim daha bir ağırlaşırdı ve ben bu ağırlığı hep sevdim anlam yüklemeden…

OMZUNDA ÇİÇEK AÇAN KADIN
NOT: Bundan böyle her hafta konuk yazarımız "Omzunda Çiçek Açan Kadın" burada yazıyor duyurulur. Sıkı takipçisi olacağınızı düşünüyorum...İşte bu ilk yazısı...

18 Aralık 2009 Cuma

REALSTAR FEHMİYE


Ünü Ülke sınırlarını aşan ve artık bir Dünya starı olan "FEHMİYE" ısrarlarıma dayanamayıp Orospu Kırmızı sayfaları için röportaj teklifimi kabul etti.Peki kim bu Fehmiye?
Tabi ki tanımayanız yok ama ben yine de hatırlatayım dedim;
Son olarak "+18" isimli albümüyle hem Türkiye hem de Avrupa listelerinde listebaşı olan Fehmiye gerçek bir star.
+18 in fotoğraflarını Nihat Odabaşı çekti."Nihat daha önce benliğimin derinliklerine gömdüğüm kadını çıkardı" diyor Fehmiye.
Twitter ahalisinin de "RealStarFehmiye" nickiyle followladığı starımız "Twitter" isimli şarkısıyla da kitleleri peşinden sürüklüyor.
Geçen yıl tüm Türkiye'yi dolaştığı "Mesir Macunu" ismini verdiği turne ise dillere destan. bu kadar önbilgiden sonra sizleri starımızla yaptığım keyifli sohbetle başbaşa bırakıyorum...



--Öncelikle ısrarlarımı kırmayıp "orospu kırmızı" (blogumun ismi) okuyucuları için röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim

Oops aslanım! pr'ımı zedelicen, nası blog ismi o öle

--Korkucak bişii yok sadece bloğun adı öyle

Heaağ ok

--Devam edelim mi?
Edelim aslanım sor bakalım
--+18 isimli albümünüz cıkalı daha 1 ay bile olmadan satışlar tavan yaptı.1 milyondan fazla albüm satılmış doğru mu bu?
Doğru tabii aslanım.. biz öyle Ferhat'lar gibi, Ebru'lar gibi patronu ayartıp kıçıkırık şarkıcıların bandrollerini kendi üstümüze göstermeyiz. Ne varsa o.. İsmail YK ile başa baş gidiyoruz.. 980.000 sınırında..
--İsmail YK demişken onun "facebook" sizin de "twitter" isimli şarkılarınız dikkat çekiyor. bu konuda ne diyeceksiniz?sizi taklıt ettiği söyleniyor
Almam ben kimsenin günahını, taklit ettiyse ekmek kamyonu ezsin inşallah derim, tevekkül ederim. Kötü düşünmem (!) Ayrıca sakıncası da yuoğğ, benden esinlenmesi beni gururlandırır ancak. Rahatsız etmez.
--Peki geçen seneki "mesir macunu" isimli turkıye turnenizin bu sene devamı nıtelıgınde bır turne baslıyormus.ismi ve sponsoru belli oldu mu?
Heaağğ, "Totally Fehmiye" olacak turnemin ismi. "+18" ve bu hafta çıkacak olan ilk best of albümüm "En İyileriyle Fehmiye"yi destekleyen butik bir turne.. Sponsorum son üç turnede olduğu gibi Halk. Bu yüzden kamuya açık yerlerde hep Halk ürünü yemek zorundayım..
--Guzel.Dvd projenizden bahsedelim bıraz da
Mesir Mavunu dvd'm daha yeni sayılır. Bu turnenin dvd'si olur mu bilmem.. Şu anda tamamen turneye ve best of albüme odaklandım. Turnemin müzik direktörü Balık Ayhan, koreografı ise Faruk K. bu arada.. Bu hafta Best Of albümümdeki iki yeni şarkının koreografisini çalışacağız.
--+18 in album fotoları için Nihat Odabaşı ile çalışmıştınız.Bu kez kimler var bu yeni albumde?

Yeni albümde fotolarımı erkek kardeşim Nesimi Defteridürülü çekti.. Ayşe Özyılmazel bile fotolarını kız kardeşine çektiriyo, ben niye cengaverlik yapıp bi çekime 30.000 dolar vereyim ki? İki yeni şarkımdan biri "Bağdat Caddesi" diğeri de "Dil Dile".. Ece Vahapoğlu'na adadık bu şarkıyı..
--Ayşe Özyılmazel ve Yeşim salkım ile bizim bilmediğimiz bir husumet mi var aranızda?twitter takip edenler bilir,surekli bi çemkirme modundasınız kendilerine..
Yuoğğ ben kimseyle uğraşmam, zamanım yok zaten o kadar aslanım.. Elalem retweet yapıyo, ister istemez okuyorum.. "Hadi sus Fehmoş" diyorum kendi kendime ama nerdeee... illa bi cevap yapıştırıyorum. Ucuz çirkefliğe, angutluğa tahammülüm yok aslanım!
--Birde yardımcınız Hacer i kovmanız konusuluyor kulıslerde,gercekten dediğiniz gibi abidin dino tablolarınızı çamaşır suyuyla sildiği için mi kovdunuz yoksa bir kıskanclık mı var?
Aynen öyledir. Ne kıskanıcam o alacası içinde saklı köylü güzelini? Milkshake bile yapamıyo.. Bakma fakirdir, sürüyle kardeşi vardır diye katlandım bugüne kadar. Ama tablo olayı son nokta oldu. Ben o reprodüksiyon tablolar için Hande'nin çıktığı yerlerden bile daha aşağı yerlerde sahne aldım! Şimdi yeni asistanım Güzin'le gayet iyiyiz..
--Son olarak Hacer in bir single çalısması yaptıgı ve size cevabını şarkılarıyla vereceği söylendi.size rakip olabilir mi Hacer?
Böyle bir şeyden haberim yok ama o konuşurken bile tahammül edilemez bi sese sahip.. Hem bana rakip olamayacak kadar korkaktır. Memleketi Lapseki'ye döndüğünü duydum ben.
--Bu tatlı sohbet için size teşekkür ederken son olarak "orospu kırmızı" okurlarına söyleyeceğiniz birşey var mı?
Heaağ var.. Öhömm.. Merhabayın Orospu Kırmızı okurları. Umarım röportajımı severek okudunuz. Yüreğinizi Ferah tutun, Fehmoş'unuz hep dimdik ayakta olacak. Varlığınızı arkamda hissetmek güzel aslanlarım..


En iyileriyle Fehmiye albümü haftaya müzik marketlerde.Albüm kapağı ise ilk kez burada..Ben "Dil dile" adlı şarkıyı dinledim ve yine çok ses getirecek diyorum. mutlaka edininiz efendim...







7 Aralık 2009 Pazartesi

Zaten Aşklar da Ayakkabılar Gibidir...


Ne zaman bir günebakan(ayçiçeği) görsem aklıma düşer Can Baba...
Beynim eşleştirmiş ikisini; 1999 Ağustosunda son yolculuğuna da o çok sevdiği Günebakanlarla uğurlanmıştı Can Yücel...
Kimine göre kaba saba ama inkar edilemez derecede samimi dili ile herkesin gönlüne girivermiştir Can Yücel. Yine bir Günebakan gördüm ve onun AŞK ı anlatan bi yazısı aklıma geldi.İşte size Can Baba'nın ağzından Aşkın Tarifi;
Bedenin yükünü ayaklar taşır,ruhun yükünü yürekler.. bütünağırlığınızıve yorgunluğunuzu kaldıran ayaklarınız için rahatlığı ve şıklığı birarada barındıran ayakkabıyı seçersiniz.
Zaten aşklar da ayakkabılar gibidir...
Bazıları çamur yağmur, toz, toprak, kar, buz gibi her türlü "kötühava" koşullarına dayanıklıdır.Bazıları ise ummadığınız kadar kısa zamanda çabucak "yamulur" ilkyağmurlu havada "altı açılır" veya güzelhavalarda bile "iki günde bozulup" gider.
Aşkları da ayakkabılar kadar "itinayla" seçmezseniz, tıpkı ayağınızdaolduğu gibi yüreğinizde NASIR oluşabilir.Dar gelen bir ayakkabıyı sadece tarzını beğendiğiniz için "zamanlaaçılır" diyen satıcıya inanarak alırsanız, zaman içinde ayakkemiklerinizde "deformasyon" başlar.
Ruhunuzu daraltan bir aşk içinde yalnızca fiziksel beğeniyekapılıp "zamanla düzelir" diyenlere kanarsanız, yine zamanlaiçinizdekiolumlu duyguların "çarpıldığını" görebilirsiniz.
Aşık olabileceğiniz insan türü, tıpkı ayakkabılar kadar değişikstillerde, farklı kalitelerde ve sayısız "renktedir"....
Aşkı bir çeşit serüven olarak "spor" gibi yaşayanlar, aynen "sporayakkabı" gibi dikkat çekici ve rahat kişileri bulurlar.
Tersine aşkta tutucu ve istikrarlı olmayı benimseyenler "klasikayakkabı" gibi muhafazakar çizgiler taşıyanlara tutulurlar.
Dekolte ayakkabılar gibi sadece cinsellik ve eğlencezevkleriyle ateşlenen aşklar vardır
"Bez" ayakkabılar gibi kısa ömürlü "tatil aşkları" ise hemen herkesinkişisel tarihinde mevcuttur
"Marka" ayakkabı alır gibi, sevgilinin kariyerine ve maddi durumuna"tutulan" aşıklar görürsünüz.
Katı plastikten "yağmur çizmesi" edinir gibi mantık süzgecindengeçirip"işe yarar" biçimde yaşamak isteyenleri de bilirsiniz.
Ayrıca ne tuhaf ki, psikolojik testlerde "zaafı" olup evine sayısızçeşitte ayakkabılar yığan insanların aynı zamanda "değişik" türdeaşklara da zaafı olduğu söylenir.
Evet, aşk "ayakkabıdır"
Aynen ayakkabınıza bakım yapmayıp "hor" kullandığnız zaman kolaycaeskittiğiniz gibi, aşkınıza da dikkatli davranmayıp özengöstermediğinizzaman kısa sürede "eskitirsiniz".
Ve nasıl ki "delik" bir ayakkabıyı tamir ettirdiğinizde yalnızca "birmiktar" ömrünü uzatmış olursanız; "delik" bir aşkıonarmaya kalkıştığınızda da "asla eskisi gibi olmayacaktır"!
CAN YÜCEL