7 Eylül 2012 Cuma

Kuralsızlık tek kural!

Çocukken de anlamazdım hala daha anlamam;neden susmak zorunda olduğumuz yerde sustuğumuzu. Ben o susulması yerde susamayan ve devamlı eti çimdirilen, tembih üstüne tembih yiyen çocuktum. İlk başta "patavatsız bu çocuk" dediler sonra yerini "Delidir ne yapsa yeridir" aldı. Aslında bu delidir'in verdiği sınırsız özgürlük dozunda ve bıktırmadan kullanıldığında güzel ama bir süre sonra ailemi ve yakınlarımı zor duruma düşürebiliyor. Oysa yemediği halt kalmayıp iffet meraklılığına soyunanlar, günahlardan günah beğenip ramazanda yüzyıllık dindar kesilenler, herkesi içinden eleştirip sahte gülümsemeyle etrafı pohpohlayıcılarla başka nasıl konuşulur bilmiyorum. fikrimi açıkça söylüyorum ben ve rahatlıyorum, gerisini o düşünsün. Rahatsız olup gardını alan da buna alışıp ona göre davranan da oluyor. Ama yeni bir yöntem geliştirdim; konuşup karşımdakini gerçekle yüzleştirmek yerine kocaman bir gülümseme savuruyorum gözlerinin içine. Gülümsemem konuşuyor zaten; anlatmaya devam et ama ben bunun böyle olmadığını biliyorum diyor... Delilik demişken benden daha "deli" lerde var hayatta. Benim üst modellerim yani. Hele bir arkadaşım var ki sormayın. Cinsiyetsiz ve Yaşsız olduğuna inanıyorum onun. Bir erkek yada bir kadın gibi düşünebilir yada her yaşta olabilir o. Sakladığı sihirli bir değneği olduğunu düşünüyorum onun. Kendi Cumhuriyeti'ni çoktan kurmuş ve isteyen o Cumhuriyete dahil olabiliyor. Yadırgayan yada istemeyen zaten umurunda değil. Dünyanın en ciddi konusunu tartışabilirsiniz onunla ama dikkat edin bir anda makara yapma virtiözüne de dönüşebilir. Onunla sohbet ederken geçen gün,dert yandı bana. Ailesinden uzak ve tek başına yaşayan yaşsız arkadaşım bayram tatilleri gibi dönemlerde ailesinin yanına geldiğinde çok zorlanıyormuş. Kuralları bilmediğim bir oyunun içinde buluyorum kendimi ve oynayamıyorum diyor. Ne güzel de özetledi durumu; kuralları belirlenmiş oyunlar var etrafımızda. Komşuyla sohbet kuralları,bayramlaşma kuralları, beraber yemek yeme kuralları, kuralları da kuralları. Oyun dışı kalabiliyorsun bazen. Ama yine de özeniyorum bu yaşsız arkadaşıma. Kendi Cumhuriyeti'nde kendi kurallarıyla oynuyor. Aslında tek kural var o da kuralsızlık. İçinden geldiği gibi ve istediğin gibi. Keşke hepimiz bunu başarabilsek. Şimdi salona geçip bilmiş bilmiş konuşan komşumuza kocaman bir gülümseme fırlatmam gerekiyor. Etrafımdaki oscarlık oyunculara sevgilerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

fikir şeettirin:)